Osmanlı Elyazmalarında Dipnotlar
(Minhuvât)



Dipnot modern kitap kültüründe ve özellikle de akademide malum bayağı önemli bir husus. Fakat dipnot diyebileceğimiz bazı hususlar İslami elyazmalarında da mevcuttu ve Osmanlılar da bunu kullanıyorlardı.

Osmanlılar da İslami geleneği takip ederek dipnotlar “minhu” veya “minhiyât/minhuvât” olarak adlandırmışlardı. Bu kelimenin (minhu) birerbir manası da “ondan” yani müelliften veya mütercimden demekti. Bu açıdan minhûlar metne ya müellif ya da mütercim tarafından eklenirdi.

Minhuvâtlar nüshaların sayfa kenarlarına iliştirilir ve kendilerine has bir işaret ile de sonlandırılırlardı.

Minhuvâtların içerikleri de genelde asıl metni bölmeden okuyucuya ana metinde geçen belli hususlar hakkında ekstra bilgiler vermekti: Arapça ve Farsça kelimelerin açıklamasını yapmak gibi…

Aşağıda asıl metindeki beli bir kısmı açıklayan bir minhu örneğini bulabilirsiniz:

"Bu hikayenin münasebeti oldurki meşâyih içinde muhâlefet kadimden olagelmiştir dimektir. Minhu."
Lamii Çelebi — Nefehat Tercümesi, Ms. or. quart. 1396.

"Zirâ ashâb-ı Şâfi’î, Hanefîlere ashâbû’r-re’y dirler. Kıyâs ile hükm ettügi-çün. Şâfi’îde kıyâs yokdur. Nitekim Hanefîler, Şâfi’îlere ashâbû’z-zâhîr dirler. Minhu."
Lamii Çelebi — Nefehat Tercümesi, Süleymaniye Nuruosmaniye 2341, vr. 50a.